turk news

Genelkurmay Başkanlığınca yapılan açıklamada, koalisyon güçleri desteğindeki Özgür Suriye Ordusu tarafından gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında 7 köyün daha DAİŞ'ten temizlendiği bildirildi. Açıklamada, harekatın 13'üncü gününde harekat bölgesinde teröristlere ait olduğu belirlenen 9 hedefin Fırtına obüsleriyle 99 atım yapılarak tam isabetle vurulduğu da kaydedildi. Let's block ads! بخوانید, ...ادامه مطلب

AP Başkanlığının resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, Schulz'un 1 Eylül Perşembe günü Ankara'da olacağı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geleceği ifade edildi. Darbe girişiminden 48 gün sonra gerçekleşecek ziyaretin amacının ise AB-Türkiye ilişkilerini ele almak, AB'nin demokrasi ve demokratik değerlere ilişkin desteğini yinelemek olduğu kaydedildi. AKPM Başkanı Agramunt da Twitter hesabındaki açıklamasında gelecek hafta Türkiye'yi ziyaret edeceğini, yetkililer ve parlamento liderleriyle bir araya geleceğini belirtti. Agramunt, ziyarette darbe girişimi sonrası AKPM'nin rolü ve desteğini görüşeceklerini ifade etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırı ile Cizre'deki bombalı saldırıyı şiddetle kınayan Agramunt, "Terörizm ve şiddet demokrasiyi tehdit ediyor." dedi. AP Türkiye Raportörü Kati Piri ve AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok, 23-25 Ağustos'ta, AB Komisyonu Komş,avrupa yakasi,avrupa şampiyonası,avrupa,avrupa haritası,avrupa yakası izle,avrupa minerals,avrupa birliği,avrupa avrupa,avrupa futbol şampiyonası,avrupa minerals stock ...ادامه مطلب

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin başka kültürü benimseme tartışmaları açısından dönüm noktası olduğunu belirterek, "Bizler millet olarak geleceğe kendi kimliğimizle yürümeye karar verdiğimizi bütün dünya göstermiş olduk." dedi. Bilal Erdoğan, bu yıl 10'uncusu düzenlenen "Şile Belediyesi Geleneksel Yağlı Güreş Müsabakaları'na konuk olarak katıldı. Şile sahilindeki "Er Meydanı'nda" gerçekleştirilen 10. Yağlı Güreş müsabakaları, başpehlivanların şovuyla başladı. "Milli İrade Şahlandı, Demokrasi Kazandı" ve "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" pankartlarını ellerindeki Türk bayraklarıyla beraber 50 başpehlivan taşıdı. "Er Meydanı'nı" gezerek seyircileri selamlayan başpehlivanlar büyük takdir topladı. Meydanın etrafında kurulan tribünleri dolduran vatanda, ...ادامه مطلب

Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci ve eşi Esra, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Malatya'da başlatılan demokrasi nöbetine katıldı. Burada konuşan Tüfenkci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle meydanlardaki nöbetleri sonlandıracaklarını ifade ederek meydanları dolduranlara teşekkür etti. Tüfenkci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizler burada, bu nöbetin başından ayrılmadınız, inanın sizlerin bu duruşuyla Türkiye ayakta durdu. Eğer bugün bir hükümetten bahsediyorsak bugün, sizlerin sokaklara, meydanlara sahip çıkmanızla oldu. Dostları sevindirdiniz, düşmanı üzdünüz. Bunun için sizler kendinizle gurur duymalısınız. Parti veya siyasi görüş ayrımı yapmadan bu meydanları doldurduğunuz için teşekkürlerin en büyüğünü hak ediyorsunuz." Malatya'da meydanlarda verilen mesajın, Türkiye ve dünya tarafından alındığını kaydeden Tüfenkci, "Bu millet düşmanları bu milletin gücünü, Malatyalının gücünü gördü" dedi. Let's block ads! بخوانید, , ...ادامه مطلب

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjo Jagland ile Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda bir araya geldi. Çavuşoğlu, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, darbe girişiminin ardından açıklamayla Türkiye'ye ve demokrasisine, halkın oyuyla iş başına gelen iktidara ve Cumhurbaşkanına verdiği destekten dolayı Jagland'a teşekkürlerini sundu. 47 ülkenin üye olduğu, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savunan ve bu değerler üzerinden kurulan Avrupa Konseyinden de esasen beklentilerinin hep bu yönde olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Bu darbe girişimi tam da Avrupa Konseyinin ve bizlerin bugüne kadar savunageldiği ve etrafında birleştiği değerleri hedef almıştır. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü hedef almıştır." dedi. "Türkiye'nin reform süreci devam edecektir" Bu süreçte Konsey ile yakın işbirliğinde olduklarını anlatan Çavuşoğlu, darbe girişiminden sonra OHAL ilan edildiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 15. maddesine bazı kısıtlamalar getirildiğini ancak bunun, İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye üzerindeki rolünü kesinlikle kısıtlamadığını söyledi. Bu durumu Avrupa Konseyine bildirdiklerini, Türkiye'de atılan adımlar konusunda biz bilgilendirmeyi düzenli şekilde yapacaklarını ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Amacımız bu darbe girişimi içinde olanların hukuk çerçevesinde cezalandırılması ve Türkiye'nin bir daha böyle tehditlerle, sadece Türkiye'nin değil, Türk demokrasinin karşı karşıya kalmaması, sivil demokrasiyi ve demokratik kurumları Türkiye'de güçlendirmek, insan hakları ve temel hak ve özgürlükleri güçlendirmektir. Bu yönde hükümetimizin adımları da devam edecektir. Türkiye'nin reform süreci de güçlü bir şekilde devam edecektir." "Objektif ve dengeli olun" Avrupa'nın bugüne kadarki yaklaşımının son derece negatif olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bugüne kadarki yaklaşımlarıyla Türkiye'deki darbe girişimcilerine destek olmaktadırlar, onları daha da cesaretlendiriyorlar. Dol, ...ادامه مطلب

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalyan Rainews24 kanalından Lucia Goracci’ye verdiği özel mülakatta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin soruları cevapladı. Avrupa’nın darbe girişimini oybirliğiyle kınaması ile Federica Mogherini’nin de hukuk devleti kavramlarının muhafaza edilmesine dair sözlerinin anımsatıldığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ben önce şunu söyleyeyim: Tabii bu yapıyı bir defa bu konuşanlar henüz öğrenmiş değiller. Bu yapı İtalya’daki P2 Locasına benziyor, böyle bir yapıdır ve burada tabii bir kriminal yapı söz konusu. Bunlar da din kisvesi altına bürünmüş böyle bir yapı.” dedi. Erdoğan, 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ilgili Türkiye’ye gelmeden yorum yapan AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’yi eleştirerek, “Bayan Mogherini, öncelikle bir defa dışarıdan konuşmamalıydı. Bayan Mogherini, önce çıkıp Türkiye’ye gelmeliydi. Belçika’da böyle bir olay olduğu zaman, Paris’te terör olayları oluyor, 5 kişi, 10 kişi ölüyor, hepsi oraya üşüşüyorlar değil mi? Ne oldu, ne gitti diye buna bakıyorlar. Türkiye’de demokrasiye bir darbe yapılıyor ve bu darbe neticesinde burada 238 şehidimiz var. Şu ana kadar Avrupa’dan ne yazık ki ne Avrupa Birliği’nden, ne Konsey’den kimse buraya gelmiş değil. Ve buraya gelip bir geçmiş olsun, bu Parlamentonun hali nedir, gelsinler de şu Parlamentonun halini görsünler.”diye konuştu. "Tüm kurumların içerisine yerleşmiş virüsler temizlenmeli" Mogherini’ye bir İtalyan olarak empati yapma çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Soruyorum İtalyan Parlamentosu bombalansa tepki ne olur? Mogherini bir İtalyan olarak, iyi yaptılar, bundan sonraki hukuki süreç nasıl devam edecek, ben bundan endişe duyuyorum; bunu mu söyleyecek?” ifadelerini kullandı. FETÖ’nün devletin her kademesine sızdığını vurgulayan Erdoğan, “Bu ülkede Silahlı Kuvvetlerin içine yerleşmiş, Emniyet teşkilatının içine yerleşmiş, yargının içine yerleşmiş, devletin tüm kurumlarının içe, ...ادامه مطلب

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in 15 Temmuz'daki darbe girişiminin arkasında olduğuna dair en ufak bir şüphe bulunmadığını vurgulayarak, "Darbenin başarılı olması durumunda yerimize geçecek kişilerin isimlerinin bulunduğu listeleri de bulduk. Hepsi söz konusu terör örgütü ile bağlantılı kişiler. Tüm bu bilgileri ABD ile paylaşacağız ve Gülen’in iadesini talep edeceğiz. Ancak önce Gülen’in geçici tutuklanmasını talep ettik. Amerikalıların Gülen’in başka bir ülkeye kaçmasına izin vermemeleri gerekiyor." dedi. Çavuşoğlu, Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yayımlanan röportajında gazeteci Michael Martens'ın, 15 Temmuz'da Türkiye'de düzenlenen darbe girişiminden ABD istihbarat servislerinin haberdar olup olmadığına ilişkin görüşünü sorması üzerine, yeterli derecede kesin bilgiye sahip olmadan, ABD’nin veya başka ülkelerin istihbaratlarının darbe hazırlıklarından haberdar oldukları ve bunu Türkiye'yle paylaşmadıkları sonucuna varmanın yanlış olacağını belirtti. Gerek Türkiye’deki gerek yurt dışındaki istihbaratların zafiyeti ile karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Normalde dost ülkelerin istihbaratları, bilgilerini birbirleriyle paylaşır. 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsü Türk Silahlı Kuvvetlerinin içinde küçük bir grup tarafından desteklenmesine rağmen, istihbaratların bu kadar geniş bir teşebbüsün hazırlığından önceden bilgi edinememiş olmaları büyük bir zafiyet işaretidir." dedi. Çavuşoğlu, Türk istihbarat birimlerini de bu eleştirileri kapsamında tutup tutmadığı yönündeki soruya ise şöyle yanıt verdi: "Evet, bunu da zaten kabul etmiştik. Ancak, Fetullah Gülen terör örgütünün bu darbe planının ordu içinde yapılmasından ve genelde silahlı kuvvetlerin ve özelde Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine kapanık, kapalı devre sistemler olduklarından dolayı, bilgiye erişmek de tabiatıyla kolay olmadı. Ancak darbe teşebbüsü ABD’de yaşayan bir kişi tarafından organize edildi. Bu nedenle bu ülkedeki gizli , ...ادامه مطلب

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 kanalına verdiği mülakatta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili soruları cevapladı. "Bu başarılı olmayan darbeyle ilgili birçok soru var. Sizin MİT’iniz saat 16.00’ya doğru bilgilendirdiler, ama siz resmi olarak saat 20.00’de haberdar edildiniz ve darbecilerden çok kıl payı kurtulabildiniz. Dolayısıyla burada yine MİT Şefiyle bir araya geldiniz. Tabii önce acaba onunla bugün de görüştünüz, size istifasını sundu mu ya da belli yaptırımlar olacak mı kendisi için ya da sizin tam güveninize sahip Genelkurmay Başkanınızla ilgili bir şeyler olacak mı? sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda gerek MİT Müsteşarı gerek Genelkurmay gerekse de diğer kuvvet komutanlarla ilgili buna benzer verdikleri herhangi bir kararın söz konusu olmadığı yanıtını verdi. 'Dereyi geçerken at değiştirilmez' Erdoğan, "Tabii biz bu kararları verirken veya verecek olursak, bunları Sayın Başbakanımla beraber otururuz değerlendirmesini yaparız, ondan sonra nihai kararımızı veririz. Şu anda bir geçiş süreci içerisindeyiz. Bizde bir söz var, 'Dereyi geçerken at değiştirilmez'. Şu anda biz böyle bir sürecin içerisindeyiz ve bu sürecin içerisinde de şu anda arkadaşlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şunu çok açık, net söylememiz lazım. Bir istihbarat zaafı söz konusudur, vardır. Hatırlayın. Amerika'daki ikiz kuleler vurulduğu zaman kimse istihbarat ne yaptı veya istihbarat görevden alındı mı? Böyle bir soru sormadı? Fransa'da bu olaylar oldu değil mi, orada da istihbarat zaafı yok mu? Var. Belçika’da olduğunda, biz Belçika’ya üstelik önceden bilgiler verdik, dedik ki; bak böyle böyle, şu şu şu isimler teröristtir, DAİŞ'tir, bunlara dikkat edin. Bizi dinlemediler, değil dediler ve ondan sonra havalimanında o olaylar oldu. İngiltere olayı aynı. Şu anda Almanya’daki mevcut gelişmeler aynı. Sormazlar mı, nerede istihbaratınız? Demek ki zaman zaman istihbarat zaafları olabiliyor. Ama bütün bunlara rağmen biz Sa, ...ادامه مطلب

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrılmasının ardından Marmaris'te konakladığı otele yapılan saldırın ardından ortaya çıkan manzara, çatışmanın şiddetini gözler önüne seriyor. FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN... Marmaris İçmeler yolu üzerindeki otelde polis ve savcılar, incelemelerini tamamlandı. Darbe girişiminin başladığı saatlerde yapılan saldırıda, darbeci askerler ile Cumhurbaşkanlığı korumaları arasında yaşanan çatışmanın izleri, görüntülendi. Otelin dışı ve içerisindeki tahribat, saldırının ne kadar şiddetli olduğunu gösteriyor. Villanın odalarının duvarlarına, kapılarına ve eşyalarına isabet eden onlarca merminin polis olay yeri inceleme ekiplerince tek tek tespit edilerek daire içine alınıp numaralar verildiği gözlendi. Otele gelen darbeci askerlerin, villanın giriş ve oda kapılarının kilitlerini kırarak içeri girdikleri belirlendi. Öte yandan saldırı sırasında otelin güvenlik kamera görüntülerine yansıyan ve darbeci askerlere yardımcı olduğu gözlenen sivil giyimli kişinin, otelin güvenlik görevlisi olduğu öğrenildi. Olayın ardından polis ekiplerince gözaltına alınan görevlinin, emniyetteki ifadesinde darbeci askerlerin, "Biz Cumhurbaşkanını korumak için geldik, bize yolu göster" sözleri üzerine yardımcı olduğunu ileri sürdüğü belirtildi. Saldırıdan kısa bir süre önce otelden ayrılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakla İstanbul'a hareket etmişti. Gelen darbeci askerlerle onlara karşı koyan Cumhurbaşkanlığı korumaları ve Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri arasında çatışma çıkmış, burada 2 polis şehit olurken, darbeci askerler kaçmıştı. Let's block ads! بخوانید, ...ادامه مطلب

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde F-16'larla bombalanan ve helikopterlerle taranan Özel Harekat Daire Başkanlığındaki tahribatın izleri silinmeye çalışılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde örgütlenen FETÖ mensubu askerlerin gerçekleştirmeye çalıştığı ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminde en büyük zararı alan noktalardan birisi de Gölbaşı ilçesindeki Özel Harekat Daire Başkanlığı oldu. Darbe girişiminde önce F-16'lar Özel Harekat Daire Başkanlığı yanında bulunan Havacılık Dairesi Başkanlığına bomba attı. Daha sonra Özel Harekat Daire Başkanlığı nizamiye girişine F-16'larla bomba atan darbeci askerler, helikopterlerle de ek hizmet binasını ve başkanlık binasını ateş altına aldı. Özel Harekat Daire Başkanlığı nizamiye girişine 23.24'te atılan bomba, polis sevkiyatı yapan servis araçlarının bulunduğu noktaya isabet etti. İlk belirlemelere göre, atılan bomba ve gerçekleştirilen helikopter saldırıları nedeniyle burada 17 polis şehit oldu. Ek hizmet binası içerisinde yer alan yatakhaneler, kantin, depo ve misafirhane atılan bomba ve mermilerden büyük zarar görerek kullanılamaz hale geldi. Yatakhanelerde kalan polisler, farklı binalara tahliye edildi. Nizamiye girişine atılan bombanın açtığı çukur dolgu yapılarak kapatıldı. Yapılan saldırı sırasında nizamiye içerisinde ve otoparkta bulunan, aralarında polislerin özel otomobillerinin de bulunduğu en az 18 araç ve 1 forklift zarar gördü. Nizamiye içerisindeki daire başkanlığı binası ve ek hizmet binasında tadilat çalışmaları devam ediyor. Şehit Ertekin için cenaze töreni Öte yandan, saldırıda şehit olan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Murat Ertekin için Özel Harekat Daire Başkanlığı önünde tören düzenlendi. Düzenlenen törene şehit Ertekin'in yakınlarının yanı sıra Özel Harekat Daire Başkanı Turan Aksoy ve başkanlık personeli katıldı. Ertekin'in naaşı, defnedilmek üzere Sivas Belediyesi'ne ait cenaze aracıyla Sivas'a götürüldü. Let's block ads! بخوانید, ...ادامه مطلب

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "(Terörle mücadele) Olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Şehirler temizlenmeye başlanmıştır. Bundan sonra temizlenen ve terörden ayıklanan bu şehirlerde hayat hızla normale döndürülecektir." dedi. Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ya gelen Kurtulmuş, Ordu-Giresun Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecenin yaşanan terör olaylarına ilişkin sorusuna Kurtulmuş, "Türkiye geçen sene 22 Temmuz'dan bu yana terörle sistematik bir mücadelenin içerisindedir. Çok kapsamlı bir mücadele yürüyoruz. Terör gerçekten çok yaygın bir şekilde şehirlerde, bir çok ilçelerimizde hendekler kazarak, çukurlar kazarak ya da canlı bombaları kullanarak büyükşehirlerimize de zarar verecek şekilde faaliyette bulunuyorlar." dedi. Terörün üzerine 22 Temmuz'dan bu yana çok etkin bir koordinasyonla gidildiğini söyleyen Kurtulmuş, "Terör inşallah bütünüyle etkisiz hale getirilecek. Türkiye'de artık terör örgütleri hiçbir şekilde faaliyet gösteremez hale getirileceklerdir. Burada özellikle PKK terörüne karşı Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizdeki Kürt kardeşlerimizin ve bölge halkının vermiş olduğu desteklerden dolayı çok teşekkür ederiz. Eğer halk bu büyük desteği vermemiş olsaydı, bu fedakarlığı yapmamış olsaydı gerçekten daha zor bir mücadele yürütülürdü." diye konuştu. "Bölge için yeni yatırım imkanları da oluşturulacaktır" Terörle mücadeleyi milletin kazanacağını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Şehirler temizlenmeye başlanmıştır. Bundan sonra temizlenen ve terörden ayıklanan bu şehirlerde hayat hızla normale döndürülecektir. Bunun için bir eylem planı yürütüyoruz. Bütün bakanlıklarımız üzerine düşen sorumlulukları yerine getiriyor. Bu kentlerin yeniden imar ve inşası, vatandaşlarımızın istihdam imkanlarının artırılmasına yönelik olarak son derece kapsamlı bir proje yürütülüyor. Ümit ederim ki en kısa süre içerisinde nasıl Van depreminden sonra Van yeni bir şehir o, ...ادامه مطلب

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Şehirleri yağmalayan, çukurlar kazan, barikatlar kuran terör örgütünün Şıak ve Nusaybin'de son olarak temizlenmesi sağlandı mı, Allah'ın izniyle sağlandı." dedi. Bakan Ala, Erzincan'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen 180 milyon lira değerindeki 188 projenin toplu açılış töreninde konuştu. Proje denilince akla Binali Yıldırım'ın geldiğini belirten Ala, Başbakanlığının Türkiye'ye hayırlı olması temennisinde bulundu. Türkiye'nin AK Parti hükümeti ile çok yol aldığını ve alınacak daha çok yol bulunduğunu kaydeden Ala, Başbakan Yıldırım ile Türkiye'yi 2023 hedeflerine taşıyacaklarını vurguladı. Konuşmasında terör olaylarına da değinen Bakan Ala, "Şehirleri yağmalayan, çukurlar kazan, barikatlar kuran terör örgütünün Şıak ve Nusaybin'de son olarak temizlenmesi sağlandı mı, Allah'ın izniyle sağlandı." diye konuştu. "Yıldırım'ın Başbakanlığı ile gurur duyuyoruz" Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da Binali Yıldırım'ın başbakanlığının Türkiye'ye hayırlı olması dileğinde bulunarak, "81 ilde, Ardahan'da, Kars'ta, Iğdır'da, kıtaları denizin altından birleştiren, hava yolunu halkın yolu yapan, yolları ayıran ama insanları birleştiren Binali Yıldırım'ın Başbakanlığı ile gurur duyuyoruz." ifadesini kullandı. Maliye Bakanı Naci Ağbal da hizmetlerin ve Binali Yıldırım'ın Başbakanlığının hayırlı olmasını temenni etti. Let's block ads! بخوانید, ...ادامه مطلب

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarınca, üs bölgelerine yönelik taciz ateşlerini artıran terör örgütüne misliyle karşılık verilirken, sivillerin zarar görmemesine özen gösteriliyor. Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, dün 21.50 saatlerinde Şıak'ın Uludere ilçesi Beyaztepe üs bölgesine terör örgütü PKK mensuplarınca saldırıda bulunuldu. Üs bölgesine havan, makineli tüfek ve keskin nişancı tüfekleriyle saldıran teröristlerin bulunduğu bölgeye TSK unsurlarınca "misliyle mukabele" kapsamında yoğun ateş açıldı. Güvenlik kaynakları, son dönemde üs bölgelerine yönelik taciz ateşlerinin arttığını, PKK'lı teröristlerin her gün 3-4 üs bölgesine tacizde bulunarak birliklere zayiat verdirme çabasına girdiğini bildirdi. PKK'nın bu taktiğinin, örgütün kırsalda gücünü yitirdiğini açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken kaynaklar, üs bölgelerine yönelik taciz ateşlerine misliyle mukabelede bulunulduğunu vurguladı. Bölücü örgütün, açılan karşı ateşlerde sivillerin de yaralandığı yönünde propaganda yapmaya çalıştığını belirten güvenlik kaynakları, TSK'nın, sivillere yönelik hassasiyet konusunda ne kadar özenli olduğunu defalarca gösterdiğini kaydetti. Sivillerin bulunma ihtimali olduğu noktalara ateş açılmadığını, sadece ateş açan teröristlere karşılık verildiğine işaret eden güvenlik kaynakları, bundan sonra da üs bölgelerine yönelik taciz ateşlerine en yoğun şekilde karşılık verileceğini bildirdi. "Örgütün yaptığı propagandalara alet olmamak gerekiyor" Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, PKK'nın kırsal ve kırsala dayalı şehir terörü konseptinde başarılı olamadığını söyledi. PKK'nın kendi kadrosuna ve yedeğine aldığı diğer yapılara, "Ben hala Türkiye'de ölmedim, ayaktayım" mesajı vermek için bazı kara propaganda ve dezenformasyon metotlarını devreye soktuğunu ifade eden Ağar, şu tespitlerde bulundu: "Bölücü terör örgütü, meskun mahallerdeki başarısızlığından ve hayal kırıklığından sonra kırsalda, elindeki mevcut silahlarla uzaktan üs bölgeler, ...ادامه مطلب

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "8 bin 383 kilometre kıyı şeridine sahip olan ülkemiz meteorolojik tahminler açısından farklı özellikler gösterebiliyor. Bu sebeple kurulan Deniz Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu (DOMGİ) ağı sayesinde daha doğru ve tutarlı tahmin ve uyarı yapılabilecek." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Eroğlu yaptığı yazılı açıklamada, DOMGİ'lerden alınan veriler ile artık denizcilik faaliyetlerinin daha güvenli yapılacağını belirterek, DOMGİ Kurulması Projesi'ne, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM) ile 2009 yılında yapılan iş birliği çalışmaları neticesinde başlandığını belirterek, "Bu doğrultuda 2010 yılında KEGM'ye ait Kumkapı Balıkçı Barınağı deniz feneri ile bir şamandıraya ilk öek olarak DOMGİ kurulumunu yaptık." ifadesini kullandı. Daha sonra iki kurum arasında yapılan protokol ile birinci aşamada 40 DOMGİ kurulduğuna dikkati çeken Eroğlu, ikinci aşamada ise 27 DOMGİ kurulumunu gerçekleştirdiklerini aktardı. Bakan Eroğlu, Van Gölü'ne 3 DOMGİ kurulduğunu ve mevcut 6 meteorolojik gözlem şamandırası ile toplam sayının 78'i bulduğunu belirtti. "Cebelitarık'a kadar her yerde anlık ve güvenilir verilere sahibiz" Açıklamasında, Türkiye'nin denizlerine ait yeterli sayıda ölçüm sistemi bulunmadığını ve bu yüzden çeşitli sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti: "Yaptığımız çalışmalar neticesinde artık denizlerde de hakimiyetimizi kurduk. Cebelitarık'a kadar her yerde anlık ve güvenilir verilere sahibiz. Eskiden balıkçılarımız denizlerde hava durumu için komşu ülkelerin tahminlerinden faydalanıyordu, artık komşu ülkelerin balıkçıları bizim verilerimizi kullanıyor." Denizlerden anlık ve güvenilir veri sağlanıyor Bu platformlara kurulan meteorolojik ölçüm istasyonları ile şamandıralar ve fenerlerden denizlere ait meteorolojik veriler elde edildiğini ve şamandıraların ilave olarak dalga ölçümü de yapacağını aktaran Eroğlu, şu bilgileri verdi: "Kurulan bu sistemlerin en önemli faydası, denizcilerin bulundukları yerden, gitm, ...ادامه مطلب

Dünya İnsani Zirvesi'nin kapanış toplantısında konuşmasına Türkçe olarak "Hepiniz hoşgeldiniz" sözleriyle başlayan Ban Ki-Mun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Türk halkına misafirperverliği ve insani yardım faaliyetlerinde liderlik üstlendiği için teşekkürlerini iletti. Artık 5 temel sorumluluk alanında harekete geçmek gerektiğini ifade eden Ban, bu alanları "Siyasi liderlik, insanlığı koruma altına alacak normların uygulanması, bu süreçte hiç kimsenin tecrit edilmemesi, yardımların eksiksiz bir şekilde ulaştırılması ve insanlık değerlerine yatırım yapılması" olarak sıraladı. BM Genel Sekreteri Ban, bu nedenle devletlere, mağdurlara, sivil toplum kuruluşlarına, özel sektörlere ve bölgesel kuruluşlara, "Lütfen BM’ye katılın bu konuda bizlerle elele verin ve kalıcı sonuca birlikte imza atalım" çağrısında bulundu. Ban, şöyle devam etti: "Zirveye 173 ülke katıldı. 55 devlet ve hükümet başkanı yer aldı. 350 özel sektör kuruluş temsilcisi ve binlerce kişi bu zirveyi onurlandırdı. Hem sivil toplumdan hem de diğer sivil toplum kuruluşlarından pek çok kişi enerji ve dinamizmleriyle kararlılıkla bu zirveye katıldılar ve katkılarını sundular. Şimdiye kadar başardıklarımızla gurur duyabiliriz ancak birlikte bir adım ileri taşımamız gerekiyor elde ettiğimiz başarıları. G7 liderlerinden bazılarının burada olmalarını beklerdik, özellikle de Almanya Başbakanı Angela Merkel’in. Çünkü bu ülkeler insani eylem faaliyetlerinde finansman desteği sağlıyorlar. Özellikle de siyasi çözümlerin bulunması aşamasında onların katkısını sürekli olarak bekliyoruz. Şimdiye kadar 400’den fazla kurum, kuruluş ve diğer gruplar, bin 500 taahhütte bulundu zirve kapsamında. Bu atılan adımlar dönüşüm niteliğinde değişimi beraberinde getirecek." "Liderlerin zirveye katılmamış olmaları mazeret olamaz" Dünya İnsani Zirvesi’nde çok farklı aktörlerin bir arada olduğunu ve ciddi taahhütlerin altına imza attıklarını ifade eden Ban, şunları söyledi: "Bunların uygulanması bir takım güçlükleri beraber, ...ادامه مطلب